Müşterilerimizin 100 sene önce elde işlenmiş eski bir elişini yenilenmesi ile ilgili eski bir çalışmamızı sizlerle paylaşıyoruz. Eski bir çalışma olduğu için arşivden bulup blog yazılarına dahil etmek istedik. Bu yazıda resimdeki elişinin öyküsünü okuyabilirsiniz.
Eskiden işlenen işlerinde kullanılan iplikler genellikle bitki köklerinden oluşturulan boyalarla bolandıklarından zaman içinde renklerinde solma ve bozulma oluşmaktadır. O dönemde boyalar organik kökenli oluyordu. Bu sebepten aradan 100 yıl gibi çok uzun bir süre geçmesine rağmen resmini gördüğünüz nakışın kırmızı, bordo, sarı, acık ve koyu yeşik renkleri bugün işlenmiş gibi canlı görünmektedir.
Nakışın tümü zincir işi tekniği ile işlenmiştir. Bu nakışın tarzı kökten yukarı doğru uzanan dallar, yapraklar ve çiçeklerden oluşan hayat ağacını simgelemektedir.
Tek parça olarak işlenmiş zincir nakışının bütün hali çok uyum sağlamaktadır. Tasarımı yaparken bu nedenle deseni dağıtmak gibi farklı montaj yapmayı uygun görmedik. Öncelikle nakışı yıkadık ve ardından kolalama işlemini yaptık. Kola nakışın diri durmasını sağlar. Ayrıca gözeneklerine tozların girmesini engellemesi nedeniyle kolalama kirlenmeyi geciktirmektedir.
Sizlerle diğer video ve blog yazılarımızda paylaştığımız 100 yılı aşlın elişlerinden tel kırma ve simsırma işi de şu anda montajını yaptığımız zincir nakışı işi gibi ince tülbent üzerine işlenmişti. Tülbent kumaşın seyrek dokusu, işlemede saymayı kolaylaştırması nedeniyle tercih edilmektedir.
Kolalama işleminden sonra nakışın eski kumaşından çıkartılması için kenarlarından 2 veya 3 mm eski kumaşı bırakacak şekilde kesilir. Nakışın monte edileceği yeni kumaşın köşeleri ve kenarlarını dikip altyapısını tamamladık.
Kesilen nakışı yerleştirme mizanpajı yapıldı. Mizanpaj sonrası toplu iğnelerle kumaşa tutturulan nakışın son aşaması olan montaj işlemi yapıldı. Montajını yaptığımız zincir işi çok nadide bir el işidir. Korunarak günümüze kadar gelebilmiş ender bir çalışmadır.